Cuma, Kasım 26, 2010

Jean Paul Gaultier ne demiş?

"Şıklık, üzerinizdeki kıyafetten çok, bir kişilik meselesidir." sözünü hepimiz duymuşuzdur. Gezdiğim fashion bloglarda sıkça rastladığım, Jean-Paul Gaultier'e ait bu söze istisnasız herkesin katıldığından eminim. Ben de seviyorum. 

Şıklık, salt giydiklerimizle olacak iş değil. Tabi diğerleriyle bir örnek gezmek bizim için problem değilse ve bu durumda da kendimizi rahat hissedebiliyorsak o başka. Ama ben o aynılığın çok donuk, cansız ve sıradan olduğunu düşünüyorum. Şık olmanın ön koşulu ise sıradan olmamak. Sıradan olana gözümüz alışmıştır ve diğerlerinden ayırt edemez. Haliyle şıklıkla özgün olmak arasında sıkı bir bağ olduğunu söylesem yadırgamazsınız, değil mi? :)


Peki yapmamız gereken şey ne?


Belli başlı birtakım kalıplara sıkışmışlığımızı farketmemiz gerekiyor öncelikle. Aynılığımızdan sıyrılmak için de kıyafetlerimizdeki renk/model/tarz tutuculuğumuzu biraz kırmamız şart.. Sonrasında birtakım detaylar üzerinde durursak kıyafetlerimiz daha fazla bizim olur! Ayrıca birileri tarafından giydirilmekten ziyade, biz giyiniyor oluruz. Stil sahibi olmanın ön koşulu da budur.


Özel günlerimizde yapacağımız -özgür- model seçimleri, günlük hayatımızda daha fazla renk kullanmamız, daha fazla aksesuar (örneğin değişik broşlar, kolyeler, yüzükler..) kullanmamız atacağımız ilk adımlar.. Zamanla her bir konuya ayrı ayrı değineceğiz.  


Ve sürpriz! 

Size birkaç değişik elbise önerisinde bulunmak istiyorum. Böyle bir konunun üzerine çoğumuza göre iddialı olabilecek renk ve modeldeki bu elbiseler, alışılagelmiş şıklık anlayışımızı değiştirme aşamasında birer ipucu olabilirler diye düşündüm. 
Artık ne zaman işinize yarar ve ilk adımı ne zaman atarsınız bilemem. 
Arkadaşınızın nişanında mı, doğum gününüzde mi, Sevgililer Günü'nde mi veya yaklaşan yılbaşında mı? Kararınızı verin. Ben bu modellere bayıldım! :) Çok sevimliler.
Çok farklı bir havası var her birinin. 


Bu serideki favori elbisem bu! :)
Etek uçlarındaki kalpli kesim elbisenin havasını nasıl da değiştirmiş.. 








Elbiseler: Madmaselle 
(Geçtiğimiz hafta Trendyol'daki satışını kaçırdığımızı üzülerek söylemeliyim :( )

Bize blog906090@hotmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Aynı zamanda Twitter üzerinden de haberleşebiliriz şu an bir elin parmakları kadar olan sevgili okuyucularımız :)

- Merve -

Pazartesi, Kasım 22, 2010

"Saçları hayalindeki gibi olmayan kadının hayat damarlarından biri kopmuş demektir."

Atatürk’ün ünlü sözünü kadınlara bu şekilde uyarlamak mümkün. Eğer depresyondaysak saçlarımızla uğraşırız, aşk hayatımız istediğimiz gibi gitmiyorsa ve hatta tam tersi hayallerimizdeki gibi gidiyor ve evlenme hazırlığı yapıyorsak yine saçlarımızla oynarız. Kendimizi çirkin hissettiğimizde, güzel hissettiğimizde, moral istediğimizde, kadın kadına sohbet etmek istediğimizde konu hep bir yerlerden dönüp dolaşıp saçlarımızda yapacağımız değişikliğe gelir. Biz kadınların hayatında çikolata gibi bir yere sahiptir.

Eğer ki benim gibi mükemmeliyetçiyseniz üstelik, gittiğiniz her salonda kuaförün başının etini yiyor ve en ufak bir işlem için tehditler savuruyorsanız, saçlarınızla kendinizin uğraşma vakti gelmiş demektir. Evde saç boyamak riskli gibi görünse bile renklerin ve kimyasalların belli bir mantığı vardır. Bu püf noktaları kavradıktan sonra emin olun her şey kolaylaşacaktır. Sıcak ve soğuk olarak gruplandırdığımız renkler söz konusu saç boyaları olduğunda canlı ve küllü tonlar olarak karşımıza çıkar. Bu iki grup doğadaki her tezatta olduğu gibi birbirini nötrler. Bu şekilde memnun olmadığımız rengi akıtmadan saçtan yok etmek mümkün olur. 

Bir başka hayat kurtarıcımız ise boya silicilerdir ki ben kendileriyle Merve sayesinde tanıştım. Simsiyah saçlarımla ne yapacağımı bilemez haldeyken saçlarımı yıpratmadan çirkin boyayı onun sayesinde akıtabildik. Oriel gibi saçı yıpratmaması da cabası! Loreal Efassor ve Goldwell tavsiye ettiğimiz markalar.

Şimdi gelelim hayalimizdeki saç rengini elde etmeye:

Sarı Saçlar


Buna benzer bir renk elde edebilmek için saç rengi açma işlemi yapılması şarttır. Saç rengi açtırma kuaförde yapılması önerilen bir işlem olmakta birlikte Palette Ultra Açıcı ve Röfle Seti ile evde de gerçekleştirilebilir. Saç açıldıktan sonra her rengi tutmaya müsait bir zemin oluşacaktır. Üzerine Loreal 9,1 Küllü Sarı ile boyama işlemi yaparsanız Jessica Stam gibi saçlara kavuşabilirsiniz.





Bal Köpüğü Saçlar



Saçlarınızın rengi koyu tonlara yakın ise yine Palette marka 7,0 Kumral, daha açık tonlarda ise 7,55 Karamel ile boyayarak istediğiniz tonu elde edebilirsiniz. Ancak tabiî ki siyah saçlılar için bu durum geçerli değil. Bu tür işlemler için 3 ton açık-3 ton koyu renk çerçevesinde hareket edebilirsiniz.





Bakır Saçlar




Son zamanlarda çokça moda olan bu renge ulaşmak için Koleston 6/4 Kızıl Bakır veya 7/74 İrlanda Kızılı rengi boya kullanabilirsiniz. Ancak bakır denen renk tonu geniş bir skalayı kapsadığı için istediğiniz turunculuğa göre Igora Royal Orange Glow veya istediğiniz koyuluğa göre Koleston 6/74 Terrakota ekleyebilirsiniz.








Kırmızı Saçlar
Alev alev saçlara sahip olmaktan ziyade bu rengi korumaktır zahmetli olanı. Eğer kıpkırmızı saçların büyüsüne kapıldıysanız şampuan ve saç kreminizi buna göre seçmelisiniz. Özellikle John Frieda Renk Koruyucu Bakım ile kırmızıyı sabitleyebilirsiniz. Uyarımızı peşin peşin yaptıktan sonra gelelim renklerimize… Garnier Bakır AleviKoleston 8/45 Vahşi Kızıl ve Palette 6-888 Sonbahar Kızılı renklerinden biri ile mutlaka istediğiniz tonu tutturacaksınız. Söylemeden geçemeyeceğim bir diğer marka ise yine Igora. Özellikle turuncu ve kırmızı gibi canlı tonlarda istediğiniz marjinalliği yakalayabileceğiniz bir ürün.

Kahverengi Saçlar



Elde etmesi kolay gibi gözükse de içindeki ışık oyunlarının rengi şahane ortaya çıkarabileceği gibi, sönük yağlı kafalar elde etmemize de sebep olabileceğini unutmayalım. Bu yüzden düz kahverengi tonlar yerine Koleston 5/37 Kışkırtıcı Kahve, Koleston 6/35 Elegant Kahve ve Palette 5/60 Sıcak Çikolata önerebilirim. Bu tür düz renkler üzerine yazının başında önerdiğim Röfle Seti ile biraz cesur olursak harikalar yaratabiliriz.






Siyah Saçlar


Saçınız ne şekilde olursa olsun, yarım saatlik işlemle asil bir görüntüye kavuşabileceğiniz renk. Kırmızı gibi elde etmesi kolay fakat koruması ve kurtulması zor bir renk aynı zamanda. Bu yüzden renge sahip olmaya karar verirken bunun uzun süreli bir yolculuk olacağına dikkat edin. Koleston 2/0 ve Palette 1-0 saçınızın ışıltısını kaybetmeden sahip olacağınız en siyah tonlar olacaktır.







Genel olarak renk önerilerim bu şekildedir. Emin olun hemen hemen hepsi kendi saçımda deneyimlediğim tonlar. Hatta bu hafta sonu marjinal bir kararla kahverengi saçlarımı sapsarı yapm
ayı düşünüyorum :)
Haydi hatunlar sarılın fırçalara! 

Ve tabiki aklınıza takılan bir soru olduğunda ne yapacağınızı biliyorsunuz!



- Gamze -

Cumartesi, Kasım 20, 2010

Karın İçeri Göğüs Dışarı!


Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba!
Aklımda anlatacak onlarca şey olmasına rağmen ilk yazının blogun ismiyle müsemma bir konu olmasını istedim. Bilirsiniz, hepimiz aynaya baktığımızda bize göz kırpan kadının fit ve alımlı olmasını isteriz. Bu moda kendimizi sokamadığımızdaysa aynalara küseriz. Oysa tercihlerimizde yapacağımız ufak tefek değişikliklerle içimizdeki kadını ortaya çıkarabiliriz.


SAÇLAR

Bir kadını kadın yapan ilk unsur saçlarımızdır. Rüzgârda savrulan temiz ve bakımlı saçlara dönüp bakmayacak insan tanımıyorum. Saçların şekli de bir o kadar önemlidir. Bukleler veya yuvarlak formlu saç modelleri vücudunuzdaki yuvarlak hatlara dikkati çeker. Düz fönler veya sivri atkuyruğu modelleri ise sizi daha formda kılar.
Saç boyunun kısa olması yine vücudunuzda enine bir görüntü algısına yol açar. Kısa saç kullanmak istiyorsanız bile en az omuz hizasında ve katlı bir model olmalıdır. Ayrıca biz hanımların sevdiği fakat erkeklerin itici bulduğu kaküller fotoğraflarda yüzümüzün daha toplu gözükmesine sebep olur. Uzak durulası!
Gelelim saç rengine, sarı saçların büyüsü kuşkusuz. Ancak bu riskli renge sahip olabilmek için ten renginizin ve vücut tipinizin buna uygun olması şart. Saç renginizde radikal bir değişiklik yapmak sizi korkutuyorsa gölgelendirmelerle ışık oyunları yaparak yüzünüzü daha ince gösterebilirsiniz. Yüzün iki yanında saç renginden birkaç ton daha koyu röfleler, perçemin üzerindeyse birkaç ton daha açık röfleler ile havalı ve yüzünüze uygun saç rengine kavuşabilirsiniz. Tek renk demode olmuşken vaktidir!

MAKYAJ
En az saçlar kadar önemlidir makyaj. Biriyle karşılaştığınızda baktığı ilk nokta yüzünüzdür. Yüzünüz ne kadar kusursuz görünürse akılda bu denli güzel yer edersiniz.
Fit bir ifadeye sahip olmak için makyajda belki de uzak durulması gereken tek de
tay simler pırıltılardır. Özellikle günlük makyajlarınızda yüzünüzün güzelliğini ortaya çıkaracak doğal tonlar kullanmak ve nötr makyajlar yapmak önemlidir.
Kullandığınız fondöten ve pudranın cilt tipinize ve renginize uygun olması gerekir. Bronz görüntünün hepimizi olduğumuzdan daha fit göstereceği aşikar; ancak bunun yolu cilt rengimizden üç ton koyu bir pudrayı boyun hizasına kadar sürmek değildir.
Allık ve kontürleme kurtarıcı tekniklerdir. Özellikle kırmızı alt tonlu renkler değil de, şeftali tonlarında daha doğal renkler kullanarak aydınlık bir görünüm elde ederiz. Yüz şeklinizde beğenmediğiniz bir detayı kontürleyerek yok edebilirsiniz.
Kullanacağınız göz farları ne kadar canlı ve parlak renkler olursa, o kadar avam bir görüntüye sahip olursunuz. Gözlerinizde kullanacağınız renk ne olursa olsun, doğala yakın olmasına özen gösterin. Uzun ve gür kirpiklerinizi ortaya çıkararak dikkatleri bakışlarınızda toplayabilirsiniz.
Dudaklar bir kadının en önemli cazibe silahıdır. Diğer makyaj öğelerinde ne kadar ketum davrandıysanız dudaklarınızda o kadar cesur olun. Canlı renkler, dolgun dudaklar her zaman işe yarar!

GİYSİLER
Kıyafet seçiminiz tarzınızla bütünleşmelidir. Sadece moda olduğu için Rocker bir ceket ve deri pantolonlarla sokağa fırlamak hoş olmayacaktır. Modayı birebir uygulamak yerine defilelerde gördüğünüz fikirleri hayatınıza ufak detaylarla sokabilirsiniz. Böylelikle alışverişleriniz de uzun ömürlü olur. Her ne giyerseniz giyin -ki bunun trendy olması şart değil- üzerinizde iyi durduğundan emin olun. Zinde ve güzel bir görünüm için bedeninizi saptamanız gerekir. Daha büyük veya daha küçük bedenli kıyafetler üzerinizde eğreti duracağı gibi sizi de rahatsız edecektir.
Elbiselerinizin karışık desen ve renklerden ziyade sade bir şıklığı olmalıdır. Seçeceğiniz çorabın karın toparlayıcı, popo kaldırıcı vb. fit özellikleri hayat kurtarıcıdır.
Pantolon alırken vücut tipinizi iyi gözlemlemeli, kesinlikle birkaç farklı model denedikten
sonra karar vermelisiniz.
Ayakkabı ve çanta kadınların zayıf noktasıdır. Şık bir topuklu ayakkabı en sade kıyafeti bile çekici kılar. Çanta ise ne çok büyük, ne çok küçük olmalıdır. Vücudunuzda sırıtmayacak büyüklükte ve kıyafet bütünlüğünüzü sağlamalıdır.

Bunlar benim nacizane önerilerim, umarım işinize yarar. 
Lütfen denediğiniz / beğendiğiniz / beğenmediğiniz noktaları bizimle paylaşmaktan çekinmeyin! blog906090@hotmail.com'dan da bize ulaşabilirsiniz.

- Gamze -


Pazartesi, Kasım 08, 2010

Bir "Merhaba" daha !

Her gün düzenli olarak okuyarak girdiğim blog dünyası Merve ile yaptığımız bir konuşma sonucu beni de içine çekti nihayet! Tek başıma cesaret edemeyeceğim için teklifine balıklama atladım işte. :)


‘90altmış90 da nedir? Anladık kadınsal mevzular ama ne farkı var diğerlerinden?’ derseniz şayet,
kalbimiz kadar temiz bu sayfayı hafifmeşrep bir kadını süsler gibi ince ince işleyeceğimize emin
olabilirsiniz. Bekleyelim ve görelim!


Gamze