Pazar, Mart 06, 2011

Bak iş'te bunu yapma!

Uzun bir aradan sonra selamlar herkese.. Önce sınavlar, sonra da iş derken, hakikaten bilgisayar başına oturacak hali kalmıyor insanın. Şu an ise günlerden pazar ve saat 04.55. Duşumu alıp, kremlerimi sürüp yatağıma yollanacakken aklıma bir şey geldi ve burdayım. Saçımı kurutmaya bile üşenir bir haldeydim oysa ki. Aklıma gelen şeyse şu.. Bir süredir çalışıyorum ve kadınların işe giderken giydiklerini ve makyajlarını inceleme fırsatım oldu. Üstelik benim gibi çalışanlarının %90'ı kadınlardan oluşan bir departmandaysanız, incelemiyorsunuz.. Onlar gözünüze sokuyor :) E paylaşmazsam olmazdı şimdi bunu. 

Şunları yapmayın!
- Eğer gece uykunuzu alamamışsanız, gözleriniz şişse, göz makyajına ağırlık vererek bunu kapatamazsınız. Eyeliner falan o gözleri daha da berbat bir hale getiriyor, benden söylemesi. Madem gözler o gün problemli, dikkati dudaklarınıza çekin. 
- Eğer topuklu ayakkabılar üzerinde yürümekte zorlanıyorsanız, topuklu ayakkabılarınızın topuk boylarını daha alçak tutabilirsiniz. Yani o 8-9 cm incecik topuklu çizmelerin üzerinde, bir cambaz gibi titremeniz çok itici. 
- Asansör kalabalıkken kulaktan kulağa konuşmanız, kahkaha atmanız, saçma sapan konulardan bahsetmeniz çok tuhaf ve komik. 
- Boyunuz kısaysa uzun etekler giymeyin. 
- Eğer masa başı bir işiniz varsa, ne bileyim ani toplantıların kadını değilseniz, ofiste topuklu ayakkabı bırakmanız çok ilginç.. Sokakta yürüyemediğiniz o topuklularla ofiste de zorlanıyorsunuz sonra. Yemeğe, tuvalete falan giderken titreyen bacaklar sizi ele veriyor. 
- Rujunuz kırmızıysa, dişinizi boyayıp boyamadığını kontrol edin ara sıra.
- Saçlarınız yağlı olmasın. 
- Çoğunluğu kadın olan bir ofiste çalışıyor bile olsanız "ped" muhabbeti yapmayın. Hepinizin masasında 1-2 pedi saklayacak bir çekmece elbette vardır. En olmadı çantanızın bir gözüne tıkıştırıverin.
Bu listeyi daha da uzatabilirim. 
Ama şimdilik bu kadar.






Gelelim soldaki güzelliğe..
Geçen gün taktım sevdiceği koluma ve topuklu ayakkabı arayışına çıktım. Amacım rahat ve çok da alçak olmayan, bootie tarz bir şeylere rastlayıp aşık olmaktı :) Ve aradığım ayakkabıyı Nine West'te buldum. Soldakine benziyor fakat benimki direkt dümdüz bir süet, bununki gibi üzeri dikişli değil.. Fotoğraf makinem bozulduğu için de çekemedim. Elimdeki benzeriyle haberini vereyim dedim. 


 - Merve -

Salı, Mart 01, 2011

Pazartesi, Şubat 28, 2011

Alışveriş Tavsiyeleri-1



Herkesin ortak problemi olan zamansızlık, bizi de vurmuş durumda! Öyle ki uzun uzun paylaşımlar yapamayacak duruma düştük. Ben de fırsat bu fırsat piyasadaki gözden kaçan alınası parçaları alıp sizlerin gözüne gözüne sokup içinizdeki alışveriş canavarını dürtüklemeye karar verdim.




Cumartesi uzun zamandır fırsat bulamadığım kadar çok mağaza gezdim. City's ve Forum İstanbul'u talan ettim. Bu şirinliği Pull and Bear'dan tam çıkarken kasada gördüm ve resmen üstüne atladım. Kasada fiyatının 19,90 TL (indirimsiz!) olduğunu öğrenince de ballı börek oldu. Bu tür ucuz ve ilginç parçaları kaçırmam diyorsanız acele edin! Benim gittiğim mağazada iki tane kalmıştı. 






- Gamze -

Cuma, Şubat 25, 2011

Ajda Bizi Twist'e Götür


Biz hanımların kabul etmesi gereken bir şey var; ünlü bir hatunu kusuru olsa da yerden yere vursak diye didik didik inceliyor ve her adımını takip ediyorsak; gözümüzde o kadın aslında mükemmele yaklaşmıştır da fesatlanıyoruz demektir! Ajda Pekkan da benim gözümde böyle olan kadın gibi kadınlardandır.
Bir dönem her yurt dışına çıktığında yeni bir estetik yaptığı dedikodusu yayılır; ardından herkes onun doktoruna koşardı. Son zamanlarda tıp ilerledi tabi kanlı dikişli ameliyatlar kalmadığı için estetik muhabbeti kapandı, gitti.

Son dönemlerde Ajda Pekkan'ı trendy kostümleri ile anar olduk. Değişim sinyallerini ilk olarak Cool Kadın albümüyle piyasaya cool bir giriş yaparak vermişti. Bu pantolon askılarını ne aramıştık!



Cool kadınımız 'Ajda Bizi Diskoya Götür' ismiyle konserler verdi. Bu konserlerde yine konuşulan şahane kıyafetleri idi; o yaşa o abiyelere UGG hiç olmamıştı. Hele o mayo-kostümü giydiğinde yer yerinden oynadı. Yok efendim mucize çoraptaymış da bilmem neymiş! Bence fıstık gibiydi, kendine yersiz öz güven duyarak midelerimizi kaldıran hatunlardan kat be kat güzeldi.







Tüm bu gelişmelerden sonra, bu yeteneği bizimle paylaşmasaydı ayıp ederdi doğrusu! Bunu farkeden moda dünyası ona Twist'te kocaman bir yer açtı. Hoş tasarladığı kıyafeti hem kendi giyip, hem bir sosyetiğe giydirince biz yerden yere vurmaya başladık bile ama koleksiyonun çıkar çıkmaz kapışılacağına da eminim.

Bayanlar cüzdanlarınızda yer açın Ajda geliyooorr!




- Gamze -

Salı, Ocak 25, 2011

Hürrem Kızılı

Saç renginizi değiştirmek sizin için kolay bir şey mi? Benim için hiç değil. Hatta hayatımdaki en zor kararlardan biridir. Buna rağmen kimi zaman cesur seçimlerim de olmuştur. Mesela karamel olan saçlarımı bir anda sıkılıp simsiyah yapmış olmam güzel bir örnektir herhalde. Allahtan o siyah renkten bir şekilde döndüm ve artık hayatımda uzak duracağım tek renk siyahtır! Beyaz olan ten rengimi şeffaflaştırıyor resmen! Şimdilerde saç uçlarıma inen röflelerim ve açık kumral saç diplerimle mutluyum. Röfleye de şimdilik tövbeliyim. Şimdilik diyorum.. Çünkü açık tonları çok seviyorum. 

Hafta sonu saçlarımı boyattım. Röfleye niyetlenmiştim. Ama sonra saçlarımda gezinen parmaklarım o yumuşacık sağlıklı havayı katletmemem için bana yalvardılar adeta. Ben de vazgeçtim. Palette'nin 8.0 numara Açık Kumral'ına boyattım saçımı. Ve şimdi gayet sağlıkla, ışıl ışıl parıldıyorlar. Mutluyuz!

Gelelim başlığımıza.. Hafta sonu boya seçerken elim sürekli kızıl tonlara gitti. Ve gözümün önünde sürekli Hürrem vardı :) Muhteşem Yüzyıl'ı izleyenler bilir. Meryem Uzerli'nin o karamelimsi, turuncumsu kızıl saçları bir harika. O renge de "Hürrem kızılı" diyorum. Peki ben neden elim kızıllara uzanırken açık kumrala takılı kaldım? 

Çünkü iddia ediyorum ki;
1- Hürrem kızılı renkli gözlülere daha çok yakışıyor.
2- Kaşlarını boyamayacak olan o renkten uzak dursun. Çünkü aşırı sahte ve yapay bir görünüm oluşuyor.
3- Sık dipboya şart. Aksi takdirde çok çok kötü bir görünüm kaçınılmaz.

Haliyle kahve rengi gözlü, iki gram kaşını boyayarak onları riske atamayacak ve sık boya yaptırmayı sağlıksız bulan ben ömrü billah Hürrem falan olamam :(

Ama bakar mısınız...



- Merve -


Cumartesi, Ocak 22, 2011

Ateşin var mı?

Sigara içiyor musunuz? Ben içmiyorum. Halimden de oldukça memnunum. Ve ne yalan söyleyeyim, sigarayla ilgili birçok önyargım ve oldukça tiksindirici düşüncelerim var. Aslında benim üzerinde durmak istediğim şey sigaranın zararları falan da değil. Zira zararları yazmakla bitmez. Ben yalnızca sigaranın imajımızı nasıl etkilediğini biraz düşünelim istedim :)

Photograph by Gerrit Du Toit


Google'a "sigara içen kadın" diye yazıp, görsellerde aratınca oldukça sexy kadın fotoğraflarına rastlıyoruz. Peki bu "Sigara içen kadın sexydir." mi demektir? Bilmem. Ben birkaç kişiye sordum. Kimisi kadınına göre değişeceğini söyledi, kimisi kadın-erkek kim olursa olsun sigaranın iğrençliğinden bahsetti, kimisiyse sexylik ile sigara arasında herhangi bir bağ kuramadığını söyledi. Fakat birkaçı sigaranın kadına kattığı sexyliği onayladı. 


Çok ilginç aslında. Ve bunun birkaç nedeni olabilir. Mesela en basitinden bir pazarlama tekniği olarak başlatılmış olabilir. Sigaranın ilk zamanlarda yalnızca erkeklere yönelik bir tüketim maddesi olması nedeniyle, zamanla kadınları bu şekilde hedef kitle haline getirmişlerdir belki de. Kim bilir.. Bir tür bilinç altına sesleniştir yani.. 


Sizin aklınıza sigara deyince kimler geliyor? Hangi ünlüler mesela? Audrey Hepburn, Marilyn Monroe, Beth Gibbons? Hatta belki Marla Singer? :))


Yukarıdaki dörtlüye bakılırsa, sigara içen kadından sigara içen kadına fark var :) Audrey ve Marilyn'deki asalet bir yana, Beth ve Marla'daki asilik bir yana. Değil mi? Tutuş şekli, tavırlar vs.

Gelelim beni düşündüren "Sigara içen kadın sexy midir?" diye sorgulamama sebep olan fotoğraflara. Oldukça güzeller..
Photograph by Crisan Mihai
Photograph by Christina Köhn
Her iki fotoğrafta da siyah renk, eldivenler ve sigara hakim. Siyah renk, evet! Eldivenler de evet, sexy birer ayrıntı. Sigara? İşte buradan yola çıkıp yazdım tüm bunları :) 
Peki ya sonuç?
Sigara sağlığa zararlıdır efenim :) Çıkaracağımız başlıca sonuç bu. İçeceğiniz her bir sigaranın, içinde bulunacağınız her bir dumanlı ortamın sizin sağlığınızdan götüreceğini unutmayın öncelikle. Dişleriniz, elleriniz, tırnaklarınız, cildiniz, saçlarınız, ciğerleriniz ve vücudunuzun hemen her yerinin göreceği zararı bildiğinizi biliyorum. Fakat yine de minik bir not düşmüş olmak istedim. 
Sexyliğe gelince, tüm bunların birer pazarlama stratejisi ve bilinçaltı oyunu olduğunu düşünelim derim ben.

Fakat hiçbir kadının elinde sigarasıyla Eva Green'den daha sexy olamayacağını da belirtmeden geçemem, kimse kusura bakmasın :)

Şimdilik hoşça kalın..

- Merve -

Cuma, Ocak 21, 2011

Dantelim biçim biçim..

"Nerde bu kızlar?" diyen ve demeyen herkese merhaba! :))


Bir süredir ortalıkta gözükmüyor olmamın bir sürü nedeni var. İşmiş, güçmüş, sınavmış vs vs derken geri dönmüş bulunmaktayım efenim. Eğer zoru başarır da bu yıl mezun olabilirsem, bu yaz postlarımın daha keyifli olacağını düşünüyorum. 
Bugün son sınavımı ardımda bırakmış olmanın verdiği muhteşem huzurla ayaklarımı duvara dikmiş keyif yapıyordum ki, bir süredir aklımda olan bir konuyu sizlerle paylaşmak istedim. Sürekli yapmak isteyip de yapamadığınız şeyler vardır ya hani. Ertelersiniz, üşenirsiniz, keyfinizi kaçıran bir şeyler olmuştur.. Heh işte bu yazı benim için öyle! :) 
Yazımızın konusu "dantel". Hani şu gelinliklerde, iç çamaşırlarında, elbiselerde kullanılan.. Açıkçası daha net bir açıklama yapmak isterdim ama, elimden bu kadarı geliyor. :)) Arada bir AVM'lerdeki ev dekorasyon mağazalarındaki perdelere, yatak örtülerine bakıp "Ahh Fransız danteli.." dediğim oluyor. Ama inanın tamamen iç güdüsel, tespitlerimin aslı astarı yok. :) Tek bildiğim, şu dantel olayına bitiyor oluşum.


Birkaç görselle konuyu daha net bir hale getirelim.


Aşağıdaki fotoğrafa bayılıyorum! Beyaz ten ve krem rengi dantel arasındaki uyuma bakar mısınız. Harikulade bir sadelik.. Ayrıca dantel denilince benim aklıma hemen saten veya şifon gelir. Bu yüzden kollardaki şifon ayrıntısı da gözümden kaçmadı. Eğer açık tenliyseniz, saç renginiz de açık sarı tonlarındaysa dantelde açık renkleri tercih etmeniz demek, sade bir şıklık yaratacaksınız demektir a dostlar :) Bu foto da kanıtı olsun. 
Photograph by Joanna Kustra
Aşağıdaki elbise de oldukça şık. Ve Tabe Kıyamet'e ait.

Dantel konusunda dikkat edilecek birkaç şey var. Öncelikle, renk çok önemli. Yoksa bir perdeyi üzerinize sarmış da çıkmış görüntüsü altında pek de şık olamazsınız. Dantele daha ağır renkler yakışıyor. Siyah, krem, petrol, füme.. gibi. Beyazı ise tamamiyle gelinliklerin tekelinde. İyi ki de öyle. :) 

Dantelin çok güzel kullanıldığı, oldukça şık bir kıyafet örneği de Eva Longoria'dan gelsin :)
Son olarak, şu dantelin ne kadar sexy bir şey olduğunu yalnızca ben düşünmüyorumdur herhalde? :)
Aksini iddia etmeyelim lütfen, asla kabul etmem :))

Photograph by Tore Nilsson

- Merve -

Pazartesi, Ocak 03, 2011

İyiki Doğdun!




Blogumuzun fikir annesi,

Alışveriş delisi,

Kıyafet analizcisi,

Benim canım arkadaşım Merve, doğum günün kutlu olsun! Dilediğin her şey seninle olsun!




- Gamze -