Kadınları iç çamaşırlarına göre kategorize edebiliriz! Evet, bunu yapabiliriz. Çünkü biliyorum ki, aramızda hala kalpli, ayıcıklı iç çamaşırlarıyla aşk yaşayanlar var. Hiç önemsemeyen, altı kaval üstü şişhane gezenlerimiz de olabilir. Ve yine biliyorum ki, iç çamaşırı konusunda çok hassas olanlarımız da var.
"Aslında mağazalarda görünce çok hoşuma gidiyor, ama kendimi henüz öyle düşünemiyorum." Ağzınızdan bu tarz cümleler çıkıyorsa, teenagelikten kurtulma aşamasına gelmişsiniz demektir. Ve inanın bana yirmi beş yaşında bir teenage de olunabilir. Malum Türk toplumu bizleri evliliğe kadar birer küçük kız çocuğu olarak kabul ettiği için..
Photograph by Matusciac Alex |
Konuya da cuk diye oturdu sanki? :)
Ne diyordum.. Heh! Hala altı kaval üstü şişhane giyiniyorsunuz ve de bir şeyler görünmediği için rahatsınız. Ama kadın olmak bu değil! Azıcık özen şart. İçinizdeki kadına güvenmeyi öğrenmeliyiz. İlk aşama olarak takım halindeki iç çamaşırlarına yönelmek en iyisi. Ardından alacağınız tek alt/tek üst çamaşırlarla kendinize şık takımlar da uydurabilirsiniz. Yapacağınız iç giyim alışverişleriyle şık çamaşırlarınız birikecek ve zamanla tarzınız oturacak. Bu geçiş aşaması biraz sorunlu ama bir yerden başlamak lazım :) Düz renk ya da rengarenk, uyumlu ve şık çamaşırların, yaşımız ilerledikçe bize kendimizi daha iyi hissettirdiği bir gerçek.
Öncelikle, iç giyim denilince aklınıza ne geldiği çok mühim. İç giyimde şıklık ve uyum diyince bahsettiğim leopar desenli ya da yalnızca siyah vamp modeller değil tabi ki. Ayrıca leopar deseninin olayı çok başka, ki ben buna "leopar etkisi" diyorum :) Her neyse, anlatmak istediğim şey, iç giyimde şıklığın nasıl olacağı.. Birkaç örnekle beraber düşünelim!
Soldaki takım Oysho'ya,
sağdaki ise Victoria
Secret'a ait.. Leopar etkisini burada görebiliyoruz :)
Ancak doğru yerde kullanıldığında harikulade gözüken bu desen, fazlalığında basit bir görünümü de beraberinde getiriyor.
Aman dikkat!
Peki ya bunlara ne demeli? Günlük bir havası olduğu aşikar. Şeker gibiler! Aynı renk tonlarından oluşan alt ve üstler harika kombinlenmiş. Öyle değil mi? İç giyimde şık olmanın tek koşulu sade olmak falan değil
yani :)
Photograph by Rob van Berkel |
Mesela size ilginç gelebilir şimdi ama, bir arkadaşım bu yazıyla ilgili görselleri görünce "beyaz" için şöyle dedi:
"Eski erkek iç çamaşırlarının rengi genelde beyaz olduğu için bilinçaltımda itici!"
İşte bu yüzden "beyaz" mevzusu biraz karışık :)
Dikkati elden bırakmıyoruz.
Sırf bu konuyla alakalı onlarca yazı yazılabilir. Ben genel olarak bir giriş yapmak istedim aslında. Böyle hassas bir mevzuya dair daha birçok tespitim olduğunu söylesem de şaşırmazsınız herhalde.
Sizin de düşüncelerinizi öğrenmek isterim. Favorileriniz neler? Hangi modeller ve renkler? Bana katılmadığınız noktalar var mı? Nasıl ulaşacağınızı biliyorsunuz zaten: blog906090@hotmail.com :)
Ha unutmadan! Ben aşağıdaki fotoğrafa ba-yıl-dım!
Siyaha dair söylenecek her şeyi tek başına "bağırıyor"!
Photograph by Leif Westling |
- Merve -
3 yorum:
Benim sıkıntım daha ziyade hijyenden yana... Koyu renkler, bakteri üremesini kolaylaştırıyor. Açık renkler ise dediğiniz gibi riskli. Ayrıca koyu renk giysiler içinden kötü görünebiliyorlar.
Bu takımların çoğu sentetik kumaştan oluşuyor. Yani daha çok kısa süreli giyilmek üzere fantezi amaçlı düşünülmüş gibiler. Gün içinde bu sentetik şeylerin içinde şık da olsam güvenli hissedemiyorum. :(
Marks&Spencer'ı, hem şık, hem seksi, hem de sıhhi çamaşırlar ürettiği için kutluyor ve takım tercihlerimi buradan yaptığımı eklemek istiyorum.
Eklemek istedim, yorum gönder sayfasında çıkan, kelime doğrulama olayı olmasa, eminim daha fazla yorum alırsınız. Bende de vardı kaldırdım ve insanlar artık daha rahat yazıyor. Üstelik tek bir spam yorum bile gelmedi. :))
İlk yorum! :)
Evet sentetik olmaları günlük kullanım açısından biraz problemli. Fakat şıklıkları da tartışılmaz. Dediğiniz gibi, daha özel zamanlar için biraz da. Diğer renkli olanlar pamuklu oldukları için daha uygun günlük giyime.
Uyarınız için de çok teşekkürler, ilgilenelim hemen yorum yapabilmeyi kolaylaştırmak adına. :)
Yine beklerizz..
Yorum Gönder